Translate Turkish Arabic إعلام خاص
Turkish
Arabic
related Results
-
malumat (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
haber (n.)more ...
-
ilan (n.)more ...
-
medya (n.)more ...
-
ulaşım (n.)more ...
-
medya (n.)more ...
-
medya (n.) , {jorn.}اعلام {صحافة}more ...
-
ihbar (n.)more ...
-
ulaştırma (n.)more ...
-
tebliğ (n.)more ...
-
brifing (n.)more ...
-
haberleşme (n.)more ...
-
iletişim (n.)more ...
-
yayın (n.)more ...
-
reklam (n.)more ...
- more ...
-
medya (n.)more ...
-
medya (n.)more ...
-
er (adj.)more ...
-
özgül (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
kişisel (adj.)more ...
-
karakteristik (adj.)more ...
-
hususi (adj.)more ...
Examples
-
Ben de Drumgo'nun vurulması konusunda senin için basınla ilgilenirim.وانا سأعتنى بقضية الاعلام الخاصة بمقتل درامجا
-
Jessica tüm şirketlerimizin basın danışmanlığını yapıyor.فإن (جيسكا) تقوم بكل اللقائات الأعلامية الخاصة بالشركة
-
O iş öyle olmaz..إلى شبكة الإعلام الخاصة بالطعام ونقدم طلب الإنظمام
-
Medyanın ilgisine ihtiyacı olan her şeyin yanında yıldız var.ستلاحظون أن أي شيء يتعلق بمتطلبات وسائل الإعلام الخاصة مُعلم بالنجمة أمامه
-
Medyanız ücretsiz çalışır ama bir kişi ve ailesi tarafından yönetilir.وسائل الاعلام الخاصة بك تظهر مجانا ولكن سرا أن يسيطر عليها شخص واحد وعائلته.
-
Özellikle basının önünde.خاصه امام الاعلام
-
Takımların kek yapıp para için yarıştıkları yemek kanalında gösterilen bir program.إنه برنامج على شبكة الإعلام الخاصة بالطعام .حيت تقوم الفرق بصنع الكب كيك والتنافس حول النقود
-
Yoz ve çürümüş basınınız... ...eylemlerimi hükümetin gündemine uyacak şekilde saptıracaktır.سائل الاعلام الخاصة بك الفاسدة والمنحطة سوف تدور أفعالي لتتناسب مع جدول أعمال الحكومة.
-
Ama iddiaya varım ki benim basın danışmanım değilken yaptığın ilk gezi.لكني سأراهن أنها رحلتك الأولى التي لا تكون فيها السكرتير الإعلامي الخاص بي
-
Ayrıca özel bir yemekte basının ne işi var?ولماذا سيكون هناك اعلام فى عشاء خاص ؟